Lady Diana Ve Sırlarla Dolu Yaşamı

Selamlar sevgili okurlarım,

Lady DİANA çoğunuzun tanıdığını düşündüğüm bir isim yaşamı her ne kadar çok konuşulsada gizemli ölümü çok daha fazla konuşulmuştu.

İlk olarak size Lady Diananın anaokulu öğretmenliğinden İngiliz Kraliyetine kadar uzanan yaşamından bahsedeyim; 1 Temmuz 1961 tarihinde Birleşik Krallık'ın Sandringham kentinde dünyaya geldi. Prenses Diana soylu bir aileye mensuptu. Soyu, İngilizlerin öne gelen isimleri Edward John Spencer, Viscount Althorp, Frances Ruth Burke Roche ve Viscountess Althorp'a dayanıyordu. 1975 yılında babası "soylu" unvanını alınca kendisi de "Prenses Diana" yerine "Lady Diana" unvanına sahip oldu.Çok sevecen,yardımsever,iyi kalpli biri olan Lady Diana aynı şekilde çokta utangaç biriydi. Çocukları da çok severdi. İsviçre'deki Institut Alpin Videmanette'deki eğitimini bitirdikten sonra Londra'ya taşındı ve çocuklarla ilgili işlerde çalıştı. Young England Kindergarten Anaokulu'nda asistan olarak görev yapmaya başladı. Prenses Diana, İngiliz Kraliyet Ailesi'ne yabancı değildi. Babası Kraliçe II. Elizabeth'e ait Park House'u kiraladığı için, çocukluğunda Prens Andrew ve Prens Edward ile büyümüştü. 1977 yılında Diana, Prens Andrew ve Prens Edward'ın büyük erkek kardeşi Charles ile tanıştı. Lady Diana bahsettiğim gibi çok utangaç bir insandı Prens Charles İngiliz Kraliyetinin Varisi olduğu içino zamanlar medya ve basının odak noktasıydı.

Prens Charles ve Lady Diananın evliliği hemen gerçekleşmese de er yada geç gerçek oldu. Prens Charles ve Prenses Diana, 29 Temmuz 1981'de dünya evine girdi.Bence ve bir çok insana göre daha hayatının hatasını yapıyordu Prens Charles ile evlenen Lady Diana.

21 Temmuz 1982'de, Prens Charles ve Prenses Diana'nın ilk çocukları Prens William Arthur Philip Louis dünyaya geldi. Ama Prens William doğana kadar olan süreçte Lady Diana kraliyet ailesi tarafından hep dışlanmıştı,kendini oraya ait hissetmiyordu.

15 Eylül 1984 tarihinde de çiftin ikinci erkek çocukları Prens Henry Charles Albert David doğdu.

Kraliyet Ailesi sorumluluklarından bunalan Prenses Diana, kendi ilgi alanlarına yönelmeye karar verdi. Desteğe ihtiyacı olan çocuklara, HIV ve AIDS virüsü taşıyan bireylere ve evsizlere yardım etmeye başladı.

Prens Charles ve Prenses Diana'nın dışarıdan bakılınca peri masallarını andıran evliliği, aslında pek de yolunda gitmiyordu. Çift yıllar geçtikçe birbirinden soğudu. Hem Prens Charles hem de Prenses Diana birbirlerini başkalarıyla aldattı. Prens Charles'ın bugünkü eşi Camilla Parker Bowles'a karşı olan ilgisi çocukluğundan beri sürüyordu. Prenses Diana depresyona girdi ve bulimiya sorunlarıyla mücadele etti.

Dönemin İngiltere başbakanı John Major, Aralık 1992'de Avam Kamarası'nda İngiliz Kraliyet Ailesi'nden gelen ve çiftin ayrıldığını duyuran bildiriyi okudu. Prens Charles ve Prenses Diana 1996 yılında resmen boşandı. Prens Charles'tan ayrıldıktan sonra bile dünya çapındaki Prenses Diana furyası sona ermedi. Prenses Diana kendini çocuklarına, savaştan zarar gören Angola'daki kara mayını kalıntıları konusunda farkındalığın artırılması gibi hayırsever işlere adadı. Her ne kadar hayırsever işlerle uğraşmaya başlasa da Prenses Diana'nın ünü, hayatının her anında onu esir aldı. 1997 yılında Mısırlı film yapımcısı ve çapkın iş insanı Dodi Fayed ile beraber olmaya başlayınca, İngiliz gazeteleri çılgın manşetler atmaya başladı.

Paris seyahatine çıkan çift, 31 Ağustos 1997'de magazincilerden kaçmaya çalışırken trafik kazası geçirdi. Dodi Fayed ve aracın sürücüsü olay yerinde yaşamını yitirdi. Diana ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Ne yazık ki birkaç saat sonra öldüğü açıklandı.

Prenses Diana'nın ani ölümü dünyada şok etkisi yarattı.

-PARİSTE ARABAYA BİNMEDEN BİR KAÇ DAKİKA ÖNCE-

-KAZA SONRASI ARABANIN HALİ-

Diana'nın ölümünün ardından Kraliçe II. Elizabeth açıklama yapmakta gecikti ve bu durum kamuoyunun büyük tepki vermesine yol açtı. Kraliçe II. Elizabeth en sonunda 5 Eylül 1997'de Prenses Diana için şu sözleri söyledi: 'Diana'yı tanıyan hiçkimse onu unutmayacak. Onunla tanışmayan fakat onu tanıdığını hisseden nice milyonlar onu hatırlayacak. Özellikle onun yaşamından, sıra dışı ve hareketli tepkilerinden ve ölümünden çıkarılması gereken dersler olduğuna inanıyorum. Onun anısını el üstünde tutmak için metanetinizi paylaşıyorum.'

6 Eylül 1997'de Prenses Diana'nın cenaze töreni Kensington Sarayı'nda düzenlendi. Top arabası üzerine konulan tabutu altı siyah atla taşındı. Cenaze törenine on binlerce insan katıldı ve tören tüm dünyada canlı yayınlandı. 15 yaşındaki Prens William ve 12 yaşındaki Prens Harry anneleri için son görevlerini yerine getirdi.

-PRENSES DİANANIN ÖLÜMÜ BİR CİNAYET Mİ?-

Dodi el Fayed'in babası, Londra'nın ünlü mağazalarından Harrods'un sahibi Muhammed el Fayed ise, uzun yıllardır oğlu ve Prenses Diana'nın hayatını kaybettiği olayın bir kaza olmadığını savunuyordu.

Komplo teorilerinden birine göre, el Fayed ve Diana'nın içinde bulunduğu otomobilin şoförü Henri Paul'un kan örnekleri, Diana'nın bir cinayete kurban gittiğini gizlemek amacıyla morgda bir başkasının kan örnekleriyle değiştirilmişti.

Muhammed el-Fayed, komplo iddialarının arkasında Kraliçe Elizabeth'in eşi Prens Phillip'in olduğunu iddia ediyordu.

Bu senaryoyu savunanlar, eşinden bir yıl önce boşanan Prenses ve Dodi El Fayed'in evlilik hazırlıkları yaptığını, hatta Prenses'in hamile olduğunu iddia ediyorlardı.

Stevens, Prenses Diana'nın hamile olmadığını duyurdu.

İngiliz yetkili, Dodi el-Fayed'in bir nişan yüzüğü satın almış olmasına rağmen, soruşturma sonunda Prenses'in nişanlı ya da evlenme niyeti olduğunu düşündürecek hiç bir gösterge bulunmadığını belirtti.

Şoför Henri Paul'un o gece, çiftin yola çıktığı Ritz Oteli'ne aniden çağırıldığını, bu nedenle direksiyon başında görev yapacağını kendisinin de önceden bilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

Fayed'e, yürüttüğü özel araştırmalarda elde ettiği verileri kendileri ile paylaştığı için teşekkür eden Stevens, bundan böyle tartışmanın spekülasyonlara değil kanıtlara dayanarak yapılabileceğini söyledi.

Soruşturma sonucunda, araçtaki hiç kimsenin bir cinayet komplosuna hedef olmadığı hükmüne varıldı.

Ayrıca Fransız makamlarının ve sağlık görevlilerinin araçtakilerin hayatını kurtarmak için ellerinden gelen herşeyi yaptıkları belirtildi.

-AMA 2018 YILINDA İNGİLİZ BİR AJANIN İTİRAFLARI AKILLARDA YİNE SORU İŞARETLERİ BIRAKMIŞTI-

Emekli İngiliz ajanı Hopkins (80) bir hafta ömrünün kaldığını öğrenince korkunç bir itirafta bulundu: Diana tek kadın kurbanımdı. Kraliyet Ailesi'nden sadece O'na suikast yaptım. Ölmeyi hak etmedi..

-Bu itirafın ne kadar doğru olduğu tartışılır ama ben kendi kanımca Lady Diananın bir suikaste kurban gittiğine inanıyorum.